Geçmişte katsayı uygulamaları gibi haksız ve adaletsiz dış müdahalelerin, meslek liselerinin itibar kaybına uğramasına yol açtığını anımsatan Özer, son yıllarda mesleki eğitimi güçlendirmek için önemli adımlar atılarak mesleki eğitimin ayağa kaldırıldığını ve mesleki eğitimlilerin özgüveninin arttırıldığını belirtti.
Özer, “Meslek liseleri uzun süredir hak ettikleri itibara yeniden kavuşmaya başlamıştır. Mesleki eğitimde artık sorunları değil, yeni açılımları konuşuyoruz. Mesleki eğitim, artık yeniden Türkiye’nin umudu olmuştur.” ifadesini kullandı.
Mesleki eğitimin gelişmesi ve büyümesinin istihdamın artması, gençlerin geleceğe daha güvenle bakması ve üretimin artması anlamına geldiğini belirten Özer, bu bağlamda önem verdikleri konuların başında sektörler ile mesleki ve teknik eğitim kurumları arasında daha güçlü ve kapsayıcı bir bağ kurulmasının, yapılan iş birliklerinin zenginleştirilmesinin geldiğini bildirdi.
Milli Eğitim Bakanı Özer, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Şu anda mesleki eğitimde, eğitim verdiğimiz tüm alanlarda sektörlerin güçlü temsilcileriyle iş birliği kurmuş bulunuyoruz. Eğitim verdiğimiz ve iş birliği kurmadığımız hiçbir meslek eğitim alanı bulunmamaktadır. Artık bu iş birlikleri kapsamında mezunlarımıza istihdam öncelikli bir mesleki eğitimin sunulması sağlanmıştır. Artık eğitim programları güncelleme çalışmalarını sektör temsilcileriyle birlikte planlıyoruz. Öğrencilerimizin iş başı ve staj eğitimlerini, sektör temsilcileriyle birlikte planlıyoruz. Mesleki eğitim alan ve atölye öğretmenlerinin iş başı ve mesleki gelişim eğitimlerini de sektörün temsilcileriyle birlikte planlıyoruz. Artık yeni paradigmada sektör temsilcileri mezunları beklemiyor, mezunların eğitim sürecine aktif bir şekilde katılıyor.”
“1 milyar liralık bir bütçe kullanılmıştır”
Bakan Özer, mesleki ve teknik eğitimde bir diğer önemli gelişmenin de fikri mülkiyet alanında yaşandığını vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Mesleki ve teknik eğitim veren okulların bünyesinde 50 yeni AR-GE merkezi kurduk. Bu merkezler sayesinde, öğrenci ve öğretmenlerimiz yeni ürünler tasarlamakta ve tasarladıkları bu ürünlerin, fikri mülkiyet kapsamında tescillerini almaktadır. Bu AR-GE merkezlerinde tescili alınan patent, faydalı model, tasarım ve marka sayısı her geçen gün artmaktadır. Bugün toplanmamıza vesile olan ve bir yıl önce başlattığımız, Mesleki Eğitimde 1000 Okul Projesi’nin en önemli özelliği, okullar arası başarı farklarını azaltıcı bir rolü olmasıdır. Proje sayesinde seçilen okulların altyapısını güçlendirerek, okullar arasındaki başarı farkının azaltılmasını hedefledik. Bu proje ile amacımız son yıllarda mesleki eğitim alanında yaptığımız iyileştirmelerin, tüm okullarımıza yayılmasını sağlamaktır. Bir yıl gibi bir süre içerisinde hükümetimiz tarafından projemize aktarılan 1 milyar liralık bir bütçe kullanılmıştır. Bu projeye desteklerinden dolayı Cumhurbaşkanımıza bir kez daha huzurlarınızda teşekkür etmek isterim.”
Özer, Mesleki Eğitimde 1000 Okul Projesi’ne emek veren çalışanlara teşekkürlerini iletti ve 50 AR-GE merkezinin de hayırlı olmasını diledi.