“HEM İNSAN HEM PARA KAYNAĞINA İHTİYAÇ VAR”
Gazete haberinde Getirin kurucu ortağı Nazım Salur’un da görüşlerine yer verildi. Salur’a göre, 2018’de hiçbir risk sermayedarı bir Türk start-up’ından gelen çağrılara cevap vermezdi. Bu yüzden Getir’in denizaşırı ülkelere açılmasının 3 yıl ertelenmesine neden olduğu belirtilen haberde Salur’un “Doğru finansman orada değildi. (Yeni pazarlara) Güçlü olarak girmek ve kazanmak istedim. Bunun için de hem insan hem para kaynağına ihtiyaç var” sözlerine yer verildi.
Getir’in kurucu ortağı Salur’un, İstanbul’un ‘gerçek bir uluslararası şehir’ olduğu göz önüne alındığında teknoloji alanında daha fazla başarı elde edememesine şaşırdığını ve bazılarının da “kendilerini Big Tech’e çok erken satmaktan” dolayı suçladığını söylediği belirtilen haberde Salur’un “Büyük şirketler asıl 10 yıldan sonra kurulur. İlk 10 yıl sizin ilkokul eğitiminizdir. 20 yıllık bir zaman dilimini göz önünde bulundurmanız gerekir” ifadeleri yer aldı.
GETİR’DEKİ DEĞİŞİM TÜRKİYE’DEKİ BÜYÜK DEĞİŞİMİN PARÇASI
Gazete haberinde Getir’in kaderindeki geçen yılki ani değişimin, Türkiye’nin teknoloji endüstrisindeki büyük değişimin de bir parçası olduğuna dikkat çekildi.
Türkiye’deki e-ticaret yayılımının üç yıl önce yüzde 3,5’ten bugün yüzde 10’a yükseldiği tahmin edilidiği belirtilen habere göre, bunun arkasındaki en büyük nedenlerden biri olarak da pandeminin etkisiyle küresel çapta çevrim içi perakendenin aşırı büyümesi gösteriliyor.
Haberde, Trendyol’un bu hafta SoftBank ile birlikte 1,5 milyar dolarlık fonlama turunu yöneten General Atlantic’in genel müdürü Melis Kahya Akar’ın, “Covid kademe atlattı. Türk şirketlerinin daha küresel düşünmeye başlaması için artık tüm parçalar yerine oturdu” ifadeleri yer aldı.
BU BAŞARI UZUN YILLARA DAYANAN ÇALIŞMANIN ÜRÜNÜ
Sonuç olarak, yerli şirketlerin geliştiği ve sonunda uluslararası ilgiyi çekecek kadar büyüdükleri belirtilen haberde Doğan’ın “Piyasayı olağan şüphelilerin eline bırakmadık” sözlerine yer verildi.
YÖNETİCİLERİN ÇOĞU İKİ ŞİRKETTEN
Habere göre, Türkiye’de günümüzdeki teknoloji yöneticilerinin çoğu ilk deneyimlerini iki şirketten birinde yaşadı: 2011’de Türkiye’de kurulan ve bir yıl sonra aniden piyasadan çekilen Alman start-up inkübatörü Rocket Internet ve 2010 yılında kurulan ve geçen yıl Zynga tarafından 1,8 milyar dolara satın alınan mobil oyun geliştiricisi Peak Games.
Haberde, Rocket ve Peak tedrisatından geçmiş ve şimdi de Londra merkezli oyun şirketi Tripledot Studios’un kurucularından olan Akın Babayiğit’in “Rocket’te işe aldığımız bu çok zeki, aç, süper analitik insanların çoğu sonradan ya Trendyol’a ya da Peak’e katıldı” sözleriyle birlikte iki Türk şirketinin teknoloji alanındaki yetenekler için “üniversite” gibi olduğunu söylediği yer aldı.
Babayiğit’in, Peak’in başarısının özellikle Türkiye’nin start-up ekosistemi için “her şeyi değiştirdiğini” söylediği haberde “Peak Games, insanlara küresel düşünüp kazanmanın mümkün olduğunu gösterdi” ifadesine yer verildi.
Habere göre, 2017’deki ilk anlaşmasından bu yana, San Francisco merkezli Zynga, bölgedeki birkaç “hyper casual” (basit bir mekaniği olan, genelde ücretsiz ve asgari tasarıma sahip oyunlar) oyun geliştiricisinden biri olan Rollic Games de dahil olmak üzere Türkiye’deki operasyonları ile dört satın alma işlemine 2,3 milyar dolardan fazla yatırım yaptı.
Bu anlaşmaları yöneten Zynga yöneticisi Bernard Kim’in “Zynga’nın Türkiye’ye yatırım yapan herhangi bir yabancı şirket için köprübaşı olduğuna inanıyorum” dediği belirtildi.
‘GETİR DIŞINDA BÜYÜK BİR ŞİRKET GÖRMÜYORUZ’
Haberde şu ifadeler yer aldı: “Rocket, Peak ve Trendyol start-up okullarının bir başka mezunu da 2019’da kurulan Dream Games’in kurucu ortaklarından Soner Aydemir. Yap-boz uygulaması Royal Match’in yapımcısı haziran ayında Türkiye’nin en yeni unicorn’u oldu. Aydemir, Peak’in rekor kıran hit oyunları Toy Blast ve Toon Blast’i yaratan ekibinin sayesinde “Para toplamak gerçekten kolaydı. Herkes bize yatırım yapmak istedi” diyor.
Ancak Aydemir’in, ürün geliştirmedeki deneyim eksikliğinden bir işi hızla büyütmek için rol model eksikliğine kadar, Türkiye’nin teknoloji start-up’larına yönelik yetersizlikler konusunda hâlâ endişeleri olduğunu belirtildiği haberde, “Çok genç bir sektör. Getir dışında Türkiye’de organizasyonunu katlayarak geliştirmeyi başaran büyük bir şirket görmüyoruz” ifadeleri yer aldı.
Diğer girişimciler, yeni bir şirket kurmanın altı ay sürebileceği anlamına gelebilecek aşırı bürokrasiden ve Trendyol’u Amazon kadar sert bir şekilde vurabilecek yeni bir dijital hizmet vergisi de dahil olmak üzere karmaşık vergi sisteminden şikayetçi.