Şeyhmus ÇAKAN- Burak EMEK/DİYARBAKIR, (DHA) | 11 Ağustos 2021 Çarşamba – 22:56 | Son Güncelleme : 11 08 2021 – 22:56
Diyarbakır HDP il binası önünde evlat nöbeti sürdüren ailelerden Ayşegül ve Rauf Biçer çiftinin çocukları Mustafa Biçer, terör örgütü PKK’dan kaçarak güvenlik güçlerine teslim oldu. Biçer, terör örgütüne katılma hikayesini, kaldığı süreçte yaşadıklarını ve örgüte yardım eden ülkelerle ilgili Demirören Haber Ajansı’na (DHA) önemli açıklamalarda bulundu. Biçer, ABD, Rusya ve Fransa’nın terör örgütüne önemli destekler verdiğini ileri sürerek, sosyal medya üzerinden kandırılarak dağa götürüldüğünü söyledi. Örgüte katıldığı andan sonra pişman olduğunu kaydeden Biçer, ancak örgüt üyelerinin kendisi ölümle tehdit ettiğini kaydetti.
‘BENİ SOSYAL MEDYA ÜZERİNDEN KANDIRDILAR’
Terör örgütünün, “Gel sen, seni birkaç aydan sonra evine geri göndereceğiz” dediğini aktaran Biçer, “Örgüt üyeleri benimle iletişime geçtiler. ‘Şanlıurfa’ya gel’ dediler. Ben de Urfa’ya gittim. Burada kaçakçılar gelip beni aldı. Akçakale’de bulunan bir köye gittik. Köyü tanımıyorum, bilmiyorum. Gidene kadar beni çok dolaştırdılar. Orada görüştüğümüz kişi kendini korucu başı olarak tanıttı. Bu işi parayla yaptığını söyledi” diye konuştu.
‘PİŞMANIM DEDİM’ BENİ TUTUKLADILAR’
Biçer, pişman olduğunu ve geri dönmek istediğini örgüt üyelerine bildirdiğini belirterek, şunları söyledi:
‘AİLEMİ TELEVİZYONDA GÖRDÜM’
Ailesini, HDP il Binası önünde televizyonda eylem yaparken gördüğünü anlatan Biçer, “Yine onlara eve gitmek istediğimi tekrarladım. Göndermediler ve Sofi Nurettin adlı üst düzey örgüt mensubu geldi beni yanına çağırdı. ‘Ailen televizyonda görünüyor ve konuşman lazım senin de’ dedi. Ben de bunu kabul etmedim. Ama ikinci defa yine tekrarladı. Ben çıkmak istemiyorum dedim.’Aileme karşı konuşmak istemiyorum, zaten eve gitmek istiyorum. Siz bana bu şeyleri yaptırıyorsunuz.’ diyerek kabul etmedim. Sonra örgütün üst mensup yöneticileri talimatını tartışmaya katılırsan veya kabul etmezsen ceza yersin dediler. Mecbur olarak kabul etmek zorunda kaldım. Örgüt içinde beni zorla televizyona çıkardılar. Aileye karşı konuşturdular. Zorla iki gün boyunca konuşmaları ezberledim. Video çekiminde moralsiz olmam hepsi belli. Çekim yapılan yer de dağ değildi. Suriye’nin Deyazor bölgesinde yaptık. Yani YPG bölgesindeydim” diye konuştu.
‘KAÇMA PLANLARI YAPTIM’
Terör örgütü tarafından dağa gönderildiğini anlatan Biçer, kırsal alanda 18 gün kaldığını söyledi. Sürekli kaçma planları yaptığını dile getiren Biçer, “PKK’nın milislerinin arabasına bindik. Bizi uzandırdılar. Üzerimize bir bez attılar. Peşmergelerin kontrol noktasında ölümü göze alıp seyir halindeki arabadan kendimi atıp teslim oldum” dedi. Örgüt içerisinde güvensizlik olduğu için kimsenin birbiriyle bir şey paylaşmadığını kaydeden Biçer şöyle konuştu:
“Ama örgütten kaçmak isteyenler çok var. ‘Teslim olursanız devlet sizi öldürür, işkence yapar’ diye propaganda yapıyorlar. Onlardan korkuyorlar. Bazıları da gelip teslim olduktan sonra cezaevinde kalmaktan korkuyor. Ama ben söylemek istiyorum ki ben kendim teslim oldum. Benden önce de birçok kişi teslim oldu. Ben ceza yemedim, bir gün bile nezarette kalmadan mahkemeye çıktım ve serbest bırakıldım.”
‘KADINLAR TECAVÜZE UĞRUYOR’
Örgüt içerisinde kadınların tecavüze uğradığını ve hamile kalan kadınları gördüğünü ifade eden Biçer, örgüte devletlerin yaptığı yardımlarla ilgili şu bilgileri verdi: